Ünlü manken ve sunucu Özge Ulusoy'un babası Aydın Ulusoy'un trajik bir şekilde yaşamını yitirdiği trafik kazası, Türkiye’nin gündeminden bir an olsun düşmedi. Kazaya karışan sürücünün başına gelen olay ve sonrasında verilen cezalar, Yargıtay’ın son kararıyla yeni bir evreye girdi. Yargıtay, kazaya ilişkin verilen ceza miktarının fazla olduğuna hükmederek, cezanın indirilmesine karar verdi. Peki, bu kararın arka planında ne var? Özge Ulusoy ve ailesinin bu konuya tepkisi nedir? Bu yazımızda, kaza, ceza süreci ve ortaya çıkan tartışmaları detaylı bir şekilde ele alacağız.
2022 yılının Ocak ayında gerçekleşen trafik kazası, Ulusoy ailesinin yaşadığı en acı olaylardan biri oldu. Özge Ulusoy’un babası Aydın Ulusoy, seyir halindeyken bir aracın dikkatsizliği sonucu çarpıldı ve olay yerinde yaşamını yitirdi. Kaza sonrası hemen sağlık ekiplerine ve polis ekiplerine haber verildi. Ancak, Ulusoy’un babası ne yazık ki hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti. Kazanın ardından, Aydın Ulusoy’un ailesi, kazaya sebebiyet veren sürücü hakkında tazminat davası açtı. Aile, babalarına yapılan bu acımasızca saldırıyı adalet önünde hesap sorarak yanıtlamak istediler.
Kazanın ardından yerel mahkeme, sürücüye ceza verdikten sonra Ulusoy ailesi bir nebze olsun rahat bir nefes almıştı. Ancak, Yargıtay’dan gelen son dakika kararı bu durumu alt üst etti. Yargıtay, sürücünün cezasını “fazla” buldu ve cezanın indirilmesine karar verdi. Bu karar, özellikle Aydın Ulusoy’un ailesi tarafından büyük bir hayal kırıklığıyla karşılandı. Özge Ulusoy, kazanın ardından yaşadığı derin acıya ek olarak bir de adalet sisteminin yaptığı bu yanlışın üzüntüsünü yaşıyor. Ailenin avukatı, “Yargıtay’ın bu kararı, kazaya sebebiyet veren kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Aydın Bey’i geri getiremeyecek bir karar verdiler.” ifadelerinde bulundu.
Özge Ulusoy, sosyal medya platformlarından paylaştığı duygusal bir mesajda, babasının yaşadığı trajedinin sadece kendileri için değil, birçok aile için kayıplara neden olduğunu belirtti. Zaman zaman yaşanan trafik kazalarının ardından adaletin yerini bulmadığını ifade ederken, toplumun bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Ulusoy’un kaleme aldığı bu mesaj, sosyal medyada kısa sürede büyük bir ilgi gördü ve birçok takipçisi tarafından desteklendi.
Özge'nin yaşadığı acı ve sonrasında gelen Yargıtay kararının gerekçeleri kamuoyunda birçok tartışmayı da gündeme getirdi. Trafik cezalarının neden bu kadar sık değiştiği, adalet sisteminin neden bu kadar ağır işlediği gibi sorular yöneltildi. Özellikle trafikte meydana gelen kazaların arkasındaki nedenlerin ciddiyetinin vurgulanmaması, birçok kişiyi üzdü. Yargıtay’ın kararının ardından sosyal medya üzerinden birçok insan, trafik güvenliği ve cezalar hakkında yapılan tartışmalara katıldı, adaletin yerini bulmadığını savunan paylaşımlar yapıldı.
Sonuç olarak, Özge Ulusoy’un babası Aydın Ulusoy ile ilgili kaza davası, yalnızca bir aile için değil, Türkiye’nin trafik güvenliği konusundaki eksikliklerine dair de bir ayna oldu. Bu trajik olay, adaletin ne kadar hızlı veya yavaş işlediği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yargıtay’ın verdiği karar, sadece bu olaya değil, benzer durumlardaki ceza süreçlerine dair kamuoyunda daha fazla bilinçlenmeyi gerektiriyor. Çünkü her kaybedilen hayat, her kazada yaşanan travma, toplum olarak hepimizi yakından etkiliyor.
Özge Ulusoy’un babası için verilen ceza konusunda yaşanan bu tartışmalar, ülke genelinde trafik kazalarının ve güvenliğinin tartışılmasını zorunlu kılıyor. Ailelerin yaşadığı kayıpların ardından adaletin ne denli mücadelesinin verilmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi. Kazalar, sadece anlık olaylar değildir; etkileri uzun yıllar sürebilen kayıplara ve travmalara yol açabilmektedir. Bu nedenle, toplum olarak trafik güvenliği konusunda daha hassas olmamız, bu tür olayların önüne geçmek adına gerekli bilinçlendirme çalışmalarına hız vermemiz elzemdir.