27 Ekim 2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), merhum Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak, onun siyasi hayatındaki çarpıcı anıları ve topluma kattıklarını hatırladı. HDP milletvekillerinin öncülüğündeki anma töreni, sadece bir kişiye değil, aynı zamanda onun temsil ettiği değerlere ve mücadelelere dair önemli bir hatırlatmaydı. Sırrı Süreyya Önder'in mirası, hala birçok insanın gündeminde yer almakta. Anma programında sadece siyasi parti temsilcileri değil, aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının üyesi ve halkın farklı kesimlerinden birçok kişi de yer aldı. Bu anlamda, bu etkinlik geçmişe bir selam durmak ve geleceğe dair mesajlar vermek amacıyla önemli bir platform oluşturdu.
Meclis'te gerçekleştirilen anma programı, saygı duruşuyla başladı. Bu duruş, Önder'in hayatını kaybettiği 2020 yılından bu yana onun adını yaşatan bir anma niteliği taşıyordu. Sırrı Süreyya Önder, yaşamı boyunca adalet, eşitlik ve barış için mücadele etti. Anma etkinliğine katılan HDP milletvekilleri, onun bu mücadeledeki kararlılığını ve cesaretini dile getirerek, Önder’in bıraktığı mirası yaşatmanın önemine vurgu yaptılar. Bu tür anmalar, toplumsal hafızanın korunması ve bireylerin verdikleri mücadelelerin tanınması açısından kritik bir öneme sahip.
Önder, sadece bir milletvekili olarak değil, aynı zamanda sanatçı, yazar ve aktivist kimliğiyle Türkiye’nin çok sesli demokrasisine katkılarda bulundu. Onun mesajları, barış ve kardeşlik vurgusunu ön plana çıkarıyordu. Konuşmalarda, Önder’in halkın yanında yer alan duruşu, kararlılığı ve cesareti sıkça dile getirildi. Anma etkinliğinde yapılan konuşmalarda dikkat çekici bir şekilde, günümüzde hala var olan sorunların, Sırrı Süreyya Önder gibi lider bireyler sayesinde daha görünür hale geldiği ifade edildi. Barış sürecinde yaptığı katkılar ve insan hakları konusundaki duyarlılığı, onu sadece partisi için değil, Türkiye’nin her kesiminden insan için önemli bir figür haline getirdi.
Anma programında, Önder’in hayata geçirdiği projeler ve girişimler hakkında da bilgiler verildi. Bu projeler, toplumsal eşitlik sağlamak ve farklı kimliklere sahip bireylerin sesi olmak adına hayata geçirilmişti. Özelikle, sanatın ve edebiyatın toplumsal değişimlerdeki rolüne dair düşünceleri, etkileyici bir şekilde aktarıldı. Onun her zaman vurguladığı gibi, sanat sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı artırmanın ve insanların düşünce hayatını zenginleştirmenin önemli bir yolu olarak görülmeli.
Etkinlik sonunda, katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder'i anmakla kalmayıp, onun değerlerini yaşatma ve toplumda bu değerleri güçlendirme sözü verdiler. Meclis’teki bu anma, sadece geçmişle yüzleşmek değil, aynı zamanda gelecekteki barış ve demokrasi mücadelesinde ona sahip çıkmanın da bir nişanesi oldu. Sırrı Süreyya Önder'in yaşayan mirası, toplumsal değişim için bir motivasyon kaynağı olarak varlığını sürdürecek.
Sonuç olarak, Türkiye’deki siyasi atmosferin değiştiği bu dönemde, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerin anılması, sadece onlara duyulan saygının bir ifadesi değil; aynı zamanda toplumsal ve siyasal dinamiklerin yeniden değerlendirilmesi için de büyük bir fırsattır. Bu tür anma etkinlikleri, geçmişin izlerinden yola çıkarak gelecekte daha eşit, adil ve barışçıl bir toplum yaratma vizyonunun da bir parçası olarak görünmelidir. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gerçek gelişimi, onun geçmişteki mücadelelerine değer verip, bu mirası yaşatması ile mümkündür.