Marmara Denizi, 1 Ekim 2023 tarihinde 3 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü, İstanbul’un batısında yer alan bir noktada gerçekleşti. Yer altındaki hareketlilik, bölge halkında kısa süreli bir panik yarattı. Depremin gece saatlerinde meydana gelmesi, bazı vatandaşların uyku anında sarsılarak uyanmasına neden oldu. Uzmanlar, bu tür sarsıntıların Marmara bölgesinde sıkça yaşandığını belirtiyor ancak 1 Ekim’deki bu deprem, güzel bir sabaha merhaba demek isteyen birçok insan için kaygı verici bir durum oldu.
Deprem sonrası, Yer Bilimleri Enstitüsü'nden alınan bilgilere göre can kaybı ve ciddi yaralanmaların yaşanmaması sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi. Ancak, birçok vatandaş depremin ardından sosyal medya üzerinden yaşadıklarını paylaştı. "Bir anda uyandım, evim sallandı," diyen birçok kişi, o anki hislerini dile getirdi. Uzmanlar, Marmara bölgesindeki depremlerin sıklığı dolayısıyla halkı dikkatli olmaya çağırdı. Olası bir deprem için hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizen sismologlar, özellikle İstanbul gibi büyük yerleşim yerlerinde can ve mal kaybını en aza indirmek adına önlem alınmasının şart olduğunu vurguladı.
Son yıllarda Türkiye'nin deprem haritasının yeniden gözden geçirilmesi ve yapıların depreme dayanıklılığı konusunda ciddi adımlar atılmaya başlandı. Şehir genelinde güçlendirme çalışmaları hız kazanıyor. Bu bağlamda, kamu ve yerel yönetimlerin, depreme hazırlık eğitimlerine ve tatbikatlarına daha fazla önem vermesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, vatandaşların bu eğitimlere katılarak kendi güvenliklerini artırmaları amacıyla bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, 3 büyüklüğünde de olsa Marmara Denizi’nde meydana gelen bu deprem, toplumun deprem bilincinin artırılması adına bir hatırlatma görevi üstlenmiş olabilir.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde yaşanan 3 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki sismik aktivitelerin sürüklendiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların önceden tahmin edilmesinin ne denli zor olduğu bilinse de, sismoloji alanında yürütülen bilimsel çalışmalar ilerlemeye devam ediyor. Bu süreçte, vatandaşların da bu naturel olaylara karşı bilinçlenmesi ve hazırlıklı olması, olası kötü sonuçların yaşanmasını engelleyebilir. Marmara Denizi'ndeki bu tür sarsıntılar, herkesi uyandırmalı; önlem almak ve bilinçlenmek için artık bir fırsat olarak görülmelidir.