Son günlerde artan dolandırıcılık vakalarına bir yenisi eklendi. Kendini avukat olarak tanıtan bir dolandırıcı, çeşitli yöntemlerle insanların güvenini kazanarak yüksek miktarlarda para talep etti. Bu durum, hem toplumda büyük bir infiale yol açarken hem de hukuki alanda ciddi sorgulamaların yapılmasına neden oldu. İstanbul’un gözde semtlerinden birinde, kendisini başarılı bir avukat olarak tanıtan sahtekar, kurbanlarından birinin ihbarı neticesinde yakalandı. Olayın detayları, dolandırıcılığın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Kendini avukat olarak tanıtan bu kişi, özellikle yalnız yaşayan ve hukuki konularda yardıma ihtiyaç duyan insanları hedef alıyordu. Öncelikle, sosyal medya platformları ve çeşitli iletişim uygulamaları üzerinden kendine bir profil oluşturdu. ‘Alanında uzman avukat’ olarak tanıtarak, hukuki danışmanlık vermeye başladı. Kurbanlarıyla kurduğu güven ilişkisi, onları daha sonra dolandırmasının ilk adımı oldu. Mağdurlarına sahte belgeler gurubu sunarak, birçok yargı sürecinde nasıl yardımcı olabileceğine dair güven veriyordu. Bu şekilde, insanları dolandırma sürecine hızla adapte oldu.
Mağdurlar, dolandırıcının vaat ettiği hukuki yardımların hiçbirini alamayınca durumu polise bildirdi. Yapılan ihbarın ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube ekipleri, operasyon başlattı. Çok geçmeden, dolandırıcının bulunduğu adres tespit edildi ve operasyon gerçekleştirildi. Ekipler, dükkânına baskın yaptıktan sonra sahte avukatı gözaltına aldı. Yapılan incelemelerde, dolandırıcının evinde sahte belgeler, yasadışı telefon kayıtları ve pek çok dolandırıcılık aparatı ele geçirildi. Bu olay, yalnızca dolandırıcılık açısından değil, aynı zamanda toplumda güvenliğin sağlanması adına ciddi bir alarm niteliği taşıyor. Kendi güvenliğimiz için dikkatli olmalı ve hukuki bir yardım almadan önce tanıdık referanslar ve resmi belgeler talep etmeliyiz. Dolandırıcılar, mağdurlarını yalnızca maddi açıdan değil, manevi açıdan da zedeleyebilir. Bu gibi olayların önüne geçmek, toplum olarak bize düşen bir görevdir.