Son dönemde Orta Doğu'daki siyasi gerginlikler artarken, özellikle İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırıları uluslararası kamuoyunun gündemini meşgul ediyor. Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eski danışmanı olan Ali Keçeli, konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda, bu saldırıların derhal durdurulması gerektiğine vurgu yaptı. Keçeli, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve bölgedeki istikrarın sağlanması adına kalıcı barışın esas alındığı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Keçeli, İsrail'in Suriye üzerindeki hava saldırılarını değerlendirirken, bu eylemlerin sadece Suriye için değil, tüm bölge için büyük tehdit oluşturduğunu belirtti. Suriye, uzun yıllardır iç savaşla boğuşan bir ülke olarak, bu tür saldırıların etkisiyle daha da istikrarsız hale gelebilir. Keçeli, "İsrail’in İran’a karşı yürüttüğü bu saldırılar, bir yandan Tel Aviv’in güvenlik stratejisinin bir parçası olarak görülse de, diğer yandan Suriye’deki savaşın daha da derinleşmesine neden olmaktadır," dedi.
Sözlerine devam eden Keçeli, "Uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler'in ilgili kararlarına aykırı olan bu hava saldırıları, Orta Doğu’daki karmaşıklığı artırmaktan başka bir şey sağlamaz. Tüm bu gelişmelerin göz önünde bulundurulması gerekiyor," şeklinde konuştu. Keçeli, bölgedeki ülkelerin bir araya gelerek, karşılıklı saygı ve iş birliği temelinde kalıcı barış arayışına girmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uluslararası camiada barış ve huzur arayışlarının en temel unsurlarından birinin diyalog olduğunu vurgulayan Keçeli, "Bölge ülkeleri arasındaki gerginliklerin daha da tırmanmaması için, diyaloğun ve müzakerenin ön planda tutulması şart. Özellikle komşu ülkeler, mutlaka bir araya gelmeli ve sorunlarını masada çözmelidir," ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, Keçeli, Türkiye’nin de bu süreçte yapıcı bir rol üstlenebileceğini düşündüğünü belirtti.
Keçeli, İsrail’in Suriye'ye yönelik hava saldırılarının durdurulmasının yalnızca bölgedeki güvenliğin değil, aynı zamanda uluslararası barışın da sağlanması açısından kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti. "Saldırıların devam etmesi, sadece Suriye’ye değil, tüm bölgeye tehdit oluşturur. Buradaki risklerin göz ardı edilmemesi gerek," dedi. Keçeli, "Tüm ülkelerin, özellikle de güçlü olanların, barışın sağlanması adına üzerine düşeni yapması gerekiyor," diyerek görüşlerini tamamladı.
İsrail ve Suriye arasındaki durumun sürekli olarak gündeme gelmesi, Orta Doğu’da yaşayan insanların günlük yaşamlarını da etkileyen bir gerçeklik haline geldi. Keçeli’nin bu çağrısı, yalnızca Suriye'nin değil, tüm bölgenin barışa özlem duyduğunun bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Uluslararası ilişkilerde yaşanan bu tür gelişmeler, hem bölge ülkeleri hem de dünya genelinde dikkatle takip edilmeye devam ediyor.
Son olarak, Keçeli'nin açıklamaları, Orta Doğu'da kalıcı bir barış arayışının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer karşılıklı diyalog ve iş birliği sağlanmazsa, bu tür saldırılar ve karşılıklı gerginlikler ne yazık ki devam edecektir. Sadece bölgedeki ülkeler değil, aynı zamanda tüm dünya, bu konuyu yakından izlemekte ve çözüm yolları aramakta büyük bir sorumluluk taşımaktadır.