Kartalkaya'da yaşanan trajik bir kaza sonucu ailesini kaybeden Doğan, yaşadığı kaybın ardından adalet arayışını sürdürmeyi sürdürüyor. Olayın meydana geldiği günden bu yana yaşadığı acıyı ve yaşamak zorunda kaldığı zorlukları dile getiren Doğan, emsal bir karar çıkmasını talep ediyor. Bu süreçte karşılaştığı engeller ve aleyhine dönen durumlar, onun adalet arayışında mücadeleci ruhunu daha da pekiştiriyor. 2023 yılı itibarıyla, bu trajedinin ardından hukuki süreçteki gelişmeler de dikkat çekiyor ve toplumda geniş yankılar uyandırıyor.
Kartalkaya'nın doğal güzellikleri ve kayak pistleri ile ünlü olması, her yıl birçok yerli ve yabancı turistin bölgeyi ziyaret etmesine neden oluyor. Ancak, bu yıl Kartalkaya'da ortaya çıkan bir kaza, Doğan'ın hayatında silinmez bir iz bıraktı. Doğan, bir gün ailesiyle birlikte kayak yaparken kaza geçirdi. Maalesef, bu kaza sonucunda eşi ve çocuklarını kaybetti. Doğan, bu felaketin ardından yaşadığı büyük acıyı ve kaybı kelimelerle ifade etmenin ne kadar zor olduğunu dile getiriyor. “Hayatta kalabilmek için savaştım ama ailemi kaybetmek, yaşadığım her anı sarsıyor,” diyor.
Ailesini kaybeden Doğan, hüsranını ve üzüntüsünü topluma duyurmak için görevlilere ve ilgili mercilere sesini duyurmaya çalıştı. “Bu kazanın yaşanmasının bir nedeni olmalı. Bu sadece benim hikayem değil, başka ailelerin de başına gelebilir,” ifadesinde bulunarak, toplumda benzer olayların yaşanmaması için yapılanların ve alınması gereken tedbirlerin önemini vurguladı. Doğan, adalet arayışını sürdürürken, sadece kendi hikayesini değil, benzer durumdaki ailelerin de çığlığını duyurma çabasında olduğunu belirtiyor. Bu durum, toplumsal bir sorun haline geliyor.
Doğan, ailesinin kaybının ardından sadece duygusal değil, hukuki bir mücadele de vermeye başladı. Yaşadığı acı ile birlikte, hukuki süreçler içinde kaybının telafi edilmesi ve benzer olayların önlenmesi için emsal bir karar çıkmasını talep etti. “Benim başıma gelen aileme oldu ama başka ailelerin aynı durumu yaşamasını istemiyorum,” diyen Doğan, adaletin yerini bulması için hukuk sistemine güveniyor. Yetkililere çağrıda bulunarak, yaşanan bu tür kazaların önüne geçilmesi adına daha fazla önlem alınması gerektiğini belirtti. “Emsal bir karar çıkmazsa, bu tür kazaların önüne geçmek mümkün olmayacak. Ailemi kaybettim, ama başkaları aynı acıyı yaşamasın,” ifadeleriyle sesini yükseltiyor.
Şu anda Doğan, hukuki sürecin ilerleyişini takip ediyor. Mahkeme süreçleri hakkında bilgi sahibi olarak süreci hızlandırmayı amaçlıyor. Kendi yaşadığı mücadeleyi daha geniş bir platforma taşımak adına, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve avukatlar ile iletişimde bulunarak destek arıyor. Bununla birlikte, yaşadığı acıyı ve kaybı duyurmak amacıyla, medya platformlarını kullanarak daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor. “Amacım sesimi duyurmak ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için bir ortak bilinç oluşturmak,” diyor.
Bu trajik olay sonrası duyarlılığı artan bir toplum, Doğan'ın mücadelesine destek vermeye başladı. Sosyal medya platformlarında #AdaletİçinDoğan hashtag’i altında toplanan insanlar, Doğan’ın sesini yaymak ve bu konuda farkındalık oluşturmak için harekete geçti. Bu durum, Doğan için bir umut kaynağı oldu. Kazanın nedenlerine ilişkin incelemeler ve soruşturmalar devam ederken, Doğan’ın talep ettiği emsal kararın nasıl bir şekil alacağı ise henüz bilinmiyor. “Bir gün adalet yerini bulacak, buna inanıyorum,” diyerek umudunu koruduğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak, Kartalkaya'daki kazadan sonra adalet arayışı ve emsal karar talebi, toplumsal bir mesele haline gelmiş durumda. Doğan'ın mücadelesi, sadece kendi hikayesinin değil, aynı zamanda benzer durumda olan diğer ailelerin de sesi olma misyonunu taşıyor. Olayla ilgili gelişmelerin takip edilmesi, adalet arayışının sadece bir birey için değil, toplumsal bir hak arayışı olduğunun da ekranlara yansımasını sağlıyor. Böylelikle, Doğan ve onun gibi düşünenler, sadece kendi kaderlerini değil, aynı zamanda yaşadıkları acıları ve kayıpları başkalarına da duyurmanın ve önlemlerin alınmasını sağlamanın peşinde olmaya devam ediyor.