Birleşik Devletler'in Suriye Büyükelçisi Jeffrey Barrack, Suriye’deki karmaşanın devam ettiği bu hassas dönemde, tüm taraflara sağduyu ve sükunet çağrısında bulundu. Barrack, Suriye’ye olan insani yardımların artırılmasını ve iç çatışmaların durdurulmasını talep etti. Uluslararası topluma yönelik çağrısında, suriyelilerin acılarının sona ermesi için birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Jeffrey Barrack, Suriye'deki iç savaşın yarattığı travmanın ve insani krizlerin üstesinden gelmek için uluslararası alanda iş birliğinin şart olduğunu belirtti. Son yıllarda yaşanan olayların, Suriye halkının günlük yaşamını olumsuz etkilediğini hatırlatan Barrack, tüm tarafların vazgeçmesi gereken şiddet ve çatışmalara son vermeleri gerektiği üzerinde durdu. Elçi, ABD'nin Suriye'deki insani krizi sonlandırmak için gerekli adımları atmaya kararlı olduğunu vurguladı.
Elçi Barrack, Suriye'de barışın sağlanması için sadece uluslararası yardımın yeterli olmayacağını, aynı zamanda bölgedeki tüm yerel aktörlerin de barış süreçlerine katılması gerektiğini ifade etti. "Suriye halkı, savaşın getirdiği yıkımdan çok şey kaybetti. Şimdi hiç olmadığı kadar barışa ihtiyaçları var," diyerek, tüm tarafların bu konuda sorumluluk almasının önemini vurguladı.
Barrack, Suriye'nin geleceğinin, barış ve istikrar ile şekilleneceğine inandığını belirtti. Elçi, "Savaş sonrası dönemde, insanların birlikte yaşama kültürünü yeniden inşa etmesi gerekiyor. Bu, zorlu bir süreç olacak ama başlamak zorundayız," dedi. Amerika Birleşik Devletleri'nin, özellikle kadınlar ve çocuklar gibi en savunmasız gruplara yardım sağlama konusundaki kararlılığını yineleyen Barrack, bu sürecin desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü.
ABD Büyükelçisi, uluslararası toplumun Suriye krizine karşı duyarsız kalmaması gerekliliğini de vurguladı. "Herkesin Suriye'deki insanlık dramına duyarsız kalmaması için sürekli bir iletişim ve destek mekanizması geliştirilmesi lazım," dedi. Bu çağrıyla birlikte, Suriye’deki çatışmalara ilişkin bilinçlendirme çalışmalarının artırılması ve kalıcı barış için gerekli olan diplomatik girişimlerin desteklenmesi gerektiği düşünülüyor.
Barrack, Suriye için atılacak adımların sadece siyasi liderlerin kararları değil, aynı zamanda halkın seçeceği yollarla şekilleneceğini belirtti. Savaşın yapmış olduğu derin yaraların sarılması ve toplumların yeniden birleşmesi için tüm aktörlere büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade ederek, "Halklara barış alternatifleri sunmalıyız," dedi. Suriye’de güvenin yeniden inşa edilmesi için kalkınma projelerine de önem vermek gerektiğini sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Jeffrey Barrack’ın Suriye’de barış ve sükunet çağrısı, yalnızca diplomatik bir yaklaşım değil, aynı zamanda insani bir görev olarak öne çıkıyor. Suriye'deki durumu iyileştirmek için atılacak her adım, bölgedeki uzun vadeli barış ve istikrar için kritik önem taşıyor. Söz konusu çıkışlarla, barışın gerçekleşmesi ve Suriye halkının acılarının sona ermesi umudunun güçlenmesi hedefleniyor.